bugün

entry'ler (429)

escapee

ankara'da bulunan kapalı alandan kaçış oyunu. konsept hapishaneden kaçış.

tamamen iğrenç bir tecrübe.

--spoiler--
bizim için zaman kaybı olan bir saatti. kişilerin eşyalar konusundaki hassasiyeti sizi yapmanız gereken hareketlerden uzaklaştırıyor. girişte mekanın sahiplerinden birisi bizlerle sohbet etti ve daha önce yaşanılan tecrübeleri aktardı. bu tecrübelerde kişilerin ellerine takılan kelepçeleri kırmaya çalışmalarından, klozetleri kaldırıp taşımalarından vb. taşkınlıklardan bahsetti. ister istemez bu bahisleri uyarı olarak algıladık ve oyunumuz ona göre şekillendi. tabii ki yanlışlar üzerine kurulu bir şekillenme oldu. şöyle ki ;

- girişte burayı kırmayın burayı açmayın burda bir şey yok denilen yerden anahtar çıktı. kelepçeler için oyunun sonuna doğru açılacak denildi ve bulduğumuz alet edevatları haliyle kelepçeyi açmak için kullanmadık. çünkü aman kelepçelere bir şey olmasın anahtarını bulalım öyle açalım mantalitesi oluştu. oyun başlangıcında yapılan yanlış yönlendirme bizi kelepçeyle oyun bitirmeye kadar götürdü.

- tüm aletlerin kalitesiz olduğunu ısrarla söyleyerek ; gereğinden çok fazla kutu var ve tüm oyun kutu ve şifre üzerine kurulmuş ve birbirinden alakasız bir sistematik içerisinde ilerliyor. bulduğunuz bir kutu ve şifre ile diğer kutu ve şifrenin hiçbir alakası yok.

- şifrelemeler 3 haneli yapılmış ve aynı kalitesiz kilitlerle mücadele edip duruyorsunuz. sizi sonuca yönlendirecek şifreler o kadar özensiz ki her iki eşya arasındaki benzerliği kurabilmek bile çok zor.

- yırtılmış posterde çözümleme yapacaksınız bunu biliyorsunuz ama çözümleme yapacağınız posterde önemli olan kısımlar mevcut değil. yedeklerini alacak paraları vardır diye ümit ediyorum. bir iki envanter daha var ve bu envarterler cep telefonunuz yanına gelince sapıtıyor saçma sapan bir hal alıyor. bu işi yapan kişiler de bu hususu çok iyi biliyorlar fakat nedense herhangi bir değişime gidilmemiş.

- şifrelerin girildiği kilitler ve elektronik kilitlerle ilgili oyunun başında yine sizleri tribe sokacak uyarılar yağıyor. çok şifre girerseniz kilitlenir, öter vb. bik bik bik gibi. öyle ki artık şifre girmeye çekinir hale geliyorsunuz. yani zaten ellerin kelepçeli, feneri mi tutacaksın yoksa şifre mi gireceksin. rezillik. her haliyle sıkıntı.

- odalar çok özensiz ve gereğinden fazla karanlık. odalarda bazı şeylerin görülebilmesi adına ışıklandırmaya ihtiyaç var fakat çok para gider diye bundan da kaçınmışlar diye düşünüyorum. 4x para harcayacağına x para harcayarak yapılan işten çok da bir şey beklememek gerek.

- 2 adet ipucu hakkınız var ama bu ipucu haklarınızı da elinize tutuşturulan basit iletişim aletleri ile gerçekleştiriyorsunuz. istanbulda da bu tecrübeyi yaşamış birisi olarak bu kadar amatör bir iş görmedim. bu iletişim aletleri elde ettiğiniz objeleri bozabiliyor ve sizi yanıltabiliyor. her şeyi çok iyi yapsanız dahi bu basitlik yüzünden oyunu bitiremeyebilirsiniz.

- evin içerisine ucuz posterler yapıştırılarak bir ambiyans oluşturulmuş. hatta bir objenin üzerine 'sadece dekordur' yazıyor. böylesi saçmalık olur mu ?

- yine geçişe asılan posteri kenara iterek geçmeye çalışıyorsunuz ve 'orası fermuarlı' diye uyarı geliyor. o basit iletişim aracından.

- odada 3 şifre çözecekseniz 10 tane şifre var. gereksiz bir karışıklık yaratılmış ve bu sizin oyundan zevk almanızdan inanılmaz derecede uzaklaştırıyor.

- kutulara dönmek istiyorum yine. bir kutu arkadaşın kelepçesine takılarak kırıldı ve oradaki objeyi kutunun kırılması nedeniyle elde ettik. arkadaşın elinde kalan kutu var ve sizin amacınız şifre ile o kutuyu çözmek. gerisini siz düşünün.

- birbirinden bağımsız kutular ve alakasız şifre kombinasyonları var. hadi şifrelere bok atmayalım ruhu gereği ama şifrelerin girildiği kilitler o kadar boktan ki şifre girip girmediğini dahi anlayamıyorsun.

- temel mesele odadan çıkıp çıkmamak değil. tabii ki her giden odadan çıkma amaçlı gidiyor ama mühim olan çıkamayan adamın da zevk alması. böyle bir ihtimaliniz yok.
--spoiler--

neyse. gitmeyin gidene de mani olun. hayatınızdan bir saatiniz çalınmasın.

ateistsavar

açtığı başlıklara entry girilmemesi ve yok sayılması itina ile tavsiye edilir.

elif sultan kalsen

dhkp-c saldırıyı bu kadın yaptı diyor, emniyet rus bir kadının ismini veriyor. ailesi elif sultan kalsen'in nerede olduğunu bilmiyoruz diyor. bizimle resmen birileri oynuyor. alenen devletin bazı güçlerinin bilgisi dahilinde gerçekleşmiş bir saldırı söz konusu ve gencecik polis memuru öldü. halen burada leş siken, kurduğu cümlede yüklem, özne ve dolaylı tümlecin hepsi küfürden oluşan entryler giriliyor. elif sultan kalsen ya da diana ramazova kim olursa olsun öncelikle bu saldırı tamamen yanlıştır ve kabul edilemez. fakat leş sikmek yerine önce bizimle kimler oynuyor diye oturup düşünmek gerek. sultanahmet'in göbeğine bir rus kadın gelip bomba patlatacak, üstelik bomba sadece bir polis öldürecek. buna cesaret eden ve imkan bulen herhangi bir rus tüm sultanahmet'i havaya uçururdu. sadece bir polise saldırı düzenledi ve halen kimlik netleşmedi. üstelik elif sultan kalsen değilse intihar bombacısı muhtemelen birileri onu da ortaya çıkmasın diye bir köşede öldürmüştür.

sultanahmet'e herhangi bir zaman gidip ''burada mı patlatsak'' deyin sadece. ve sonrasında kaç kişi karga tulumba gözaltına alıyor bir görün derim. tamamen bazı kişilerin izniyle gerçekleşen bir saldırıdır. ve bu saldırıyı yapan kişiye değil tüm küfür ve türevleri bunları yaptıran, ülkeyi karıştıranlara etmek lazım illa küfürle çözüm geliyorsa.

elif sultan kalsen

fikirleri ve anlatmak istedikleri uğruna hayatını kaybedeceğini sanan, fakat birileri tarafından kullanılan ve boş yere ölmesi yetmezmiş gibi beraberinde bir polis memurunu da götürüp, onun ailesini de yasa boğan ölüdür.

yaptığı intihar eylemi, kendisi gibi fikirlerini, düşüncelerini de toprağa gömdü. sol düşünce anlayışı bir kez daha yapılan yanlışla kötü anılıyor, hep daha geriye gidiyor. sol düşünce anlayışı ile böyle eylemleri bağdaştırmak tamamıyla cahilliktir. çünkü intihar eylemi yapan bir kişinin beyni ağır yıkanmıştır ve savunduğu düşünceleri benim için boşluktan ibarettir.

*devlet bu kadının yaptığı intihar saldırısında ortak suçludur. henüz iki sene önce ''bu kadın intihar bombacısı'' diye liste yapıp medyaya verilmiş; şimdi sultanahmet gibi üst düzey korunan bir yerde bu saldırı olabiliyorsa kimse kusura bakmasın devletteki bazı kişilerin bu olaydan bilgisi vardır. ve intihar eylemcisinin önü açılmıştır.

uludağ sözlük

ah keşke yeteneğim ve imkan olsa da hackleyiversem, böylelikle bomboş beyinler peçeteye boşalmak zorunda kalsa dediğim, sözlükler aleminin sürekli azalan ivme ile devam edebilen tek sözlüğüdür.

tuzak

mutlaka gidilmesi gerek bir oyun. iki buçuk ay öncesinden rezervasyon yapıp dün deneyimleyebildik. bir saat boyunca çok keyifli vakit geçirmenin yanı sıra, dış dünyadan kopup bambaşka bir moda sürüklüyor insanı. ilk kez bu tarz bir oyunu oynamamıza rağmen son ipucuna kadar gelebildik ama maalesef kaçamadık. şimdilerde ikamelerini araştırdıkça istanbul'da ne çok bu tarz oyun varmış dedirtiyor.

not: işletmecisi kafa adam, oyun sonrası muhabbet de cabası.

dolar ın ateşinin çıkması

uludağ sözlük moderasyonunun başlıktaki hatayı görmeyip uyuduğunu bir kez daha belli eden başlıktır.

mustafa kemal atatürkün tek suçu

uludağ sözlük moderasyonunun başlıktaki hatayı görmeyip uyuduğunu bir kez daha belli eden başlıktır.

troller silinsin kampanyası

troll olmak kötü değildir aslında. fakat o kadar ucuz insanlar var ki sözlükte sol frame adeta ağlıyor. bu yeni bir şey değildir, uludağsözlük moderasyonu uzun zamandır sözlüğü çöplüğe bile bile çeviriyor. sadece ekmeğimize bakarız zihniyeti kalitesizliği de beraberinde getirdi. ve daha da getireceğe benziyor.

bir kızı siklemedikçe daha çok yakana yapışması

(bkz: gereksiz genellemeler)

kiminanir

uludağ sözlük moderasyonunun bıraktığım yerde kaldığını gösteren sözlük kişilerinden birisi.

alex de souza

türk olmamasına rağmen yeni nesilde birçok 'alex' isimli çocuk göreceğiz. öylesine seviliyor ki bırakın türkiye'yi, brezilya'ya gidip ilk gördüğümüz insana alex desek imalı bakışlarla, oturtup bir yere yemek yedirir, paşalar gibi bakarlar bize.

çok özel ve çok büyük insansın. sen fenerbahçe'ye ve dolayısıyla türkiye'ye, antrenör ya da teknik direktör olarak dönene kadar heykeline ara ara gidip özlemle bakılacak kaptan! fenerbahçe'nin en büyük kaptanı...

simge fıstıkoğlu

ezik bir psikolojiye sahip biri.

sudan bıkmış balıklar

bir ayrılık sahnesinin ancak bu kadar kötü çekilebileceğini gösteren dizi gibi garip bir şey.
yazan, yöneten, oynayan ve filmde emeği geçen herkese teessüflerimi iletiyorum...

+ yani...
- olmuyor
+ o zaman...
- bitti!
+ her şey bitti!

kobayashi

bir şeyin kafası ama neyin tam olarak çözemedim!

şampiyon olmadığı halde bayrak asan fenerli

başarılı takımını canı yürekten destekleyen, skor taraftarlığı yapmayan, çok çok büyük taraftar grubunun bir insanıdır.

fenerbahçe taraftarı

işte fenerbahçe budur diye fotoğraf ya da video linkleri yayan beyin yoksunları gibi olmayıp, esaslı duruşunu her türlü psikolojik ve hukuk savaşına rağmen sürdürmüş büyük taraftardır. niye polis arabası ateşe verilip, neden stadın içine daldı, neden güvenlik ve polisleri öldürme isteğiyle tutuştu bu insanlar diye soran yok; anca sosyal medyadan, şampiyon olmayı fenerbahçe ile alay etmek olarak gören ezik taraftar grubunun paylaştığı linkleri yazıp durun siz. şerefsiz bir grup devlet memuru stada atılan birkaç şey haricinde bir şey yokken aldıkları emirlerle fenerbahçeli taraftarları dövecek, küfürlerle tahrik edecek, daha stadın içine girme düşüncesi dahi yokken biber gazı sıkacak küfürlü karşılık verildiği için; fenerbahçe taraftarı da gazı yeyip arkasını mı dönecek? orada nefs-i müdafaa söz konusudur. bir daha olsa aynı şey yine aynı karşılık verilir. fenerbahçe taraftarına bok atan kişiliksizler unutmasın ki kendileri her boku yerken devlet memurlarından kendilerine hiçbir karşılık ya da önlem gelmemiştir; en bariz örnekleri geçen haftaki trabzonspor maçı ve galatasaray'ın 100 yılında şampiyon olarak ali sami yen'e gidip orada da yendiğimiz tuncay'ın atılan suyu içtiği maçtır.

cemaate itaat etmiyoruz, kimsenin yandaşı hiç değiliz. o yüzden aziz başkanımız içeride, o yüzden fenerbahçe formasını görünce bir galatasaraylı kadar tahrik oluyor polisler. her şeye rağmen son dakikaya kadar mücadelesini sürdüren başarılı futbol takımına ve bütünüyle fenerbahçe camiasına destek veren ve dik duran, 'büyük' fenerbahçe taraftarıdır.

mehtap kayaoğlu

behzat ç. dizisindeki ç'nin che guevara'yı ifade etme ihtimalinden ve de dizide içilen biraların kapaklarından bile rahatsız olabilen ...! *

kaçak elektrik kullanan orospu çocuğudur

her 25 türk lirası olan elektrik faturasının 3 türk lirası kaçak kullanım bedelidir. lakin kullanandan çok kullandırana küfür etmek gerek. istediğinde kimin ne yeyip ne içtiğini kimle ne konuştuğunu kimle seviştiğini bile bilen birileri kim kaçak elektrik kullanıyor bilmiyoruz demesinler. yemiyor bazı şeyler için kıymetlileri...

karakolda polisler tarafından dövülen kadın

ilk entrydeki mevzu bahis işkenceyi yapan o polisler alenen orospu çocuklarıdır benim nazarımda.